Güncel
Özgecan’ın avukatları: Mahkemeye getirilsinler
Mersin’in Tarsus ilçesinde hunharca katledilen Özgecan Aslan davasında, ailenin avukatları, 3 zanlının da mahkemeye getirilmesini istiyor.
Ä°HA'da yer alan habere göre, Tarsus’ta 11 Åžubat 2015 tarihinde ortadan kaybolan ve iki gün sonra vahÅŸice öldürülerek yakılmış halde cesedi bulunan üniversite öÄŸrencisi Özgecan Aslan’ın katil zanlıları minibüs ÅŸoförü Suphi Altındöken (26), babası Necmettin Altındöken (50) ile arkadaşı Fatih Gökçe’nin (25) ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmalarına Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12 Haziran 2015 tarihinde baÅŸlanması bekleniyor. Üç hakimden oluÅŸan Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin baÅŸkanın erkek, iki üyesinin ise kadın olması, kamuoyunda Özgecan davasına iki kadın hakimin bakacağı yönünde bir algı oluÅŸturdu.
"HAKİMİN KADINI ERKEĞİ OLMAZ"
Mersin Barosu BaÅŸkanı Alpay Antmen, hem kamuoyunda oluÅŸan bu algı hem de Özgecan davasıyla ilgili görüÅŸlerini ve taleplerini Ä°HA’ya anlattı. Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iddianameyi kabul etmesinin ardından tensip denilen duruÅŸmaya hazırlık ilk kararlarının oluÅŸturulmaya baÅŸlandığını belirten Antmen, hukukçular için cinsiyetin bir önemi olmadığının altını çizerek, “Muhtemeldik ki, ilk duruÅŸma 12 Haziran’da olacak. Çünkü daha tensip UYAP’a yüklenmediÄŸi için bu net bir bilgi deÄŸil ama 12 Haziran’da yapılacağı konusunda bir bilgimiz var. Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin baÅŸkanı aynı zamanda Tarsus Adalet Komisyonu BaÅŸkanı erkek hakim, iki üyesi de kadın hakimden oluÅŸuyor. Tabii kamuoyunda ‘Özgecan cinayetine kadın hakimler bakacak’ ÅŸeklinde bir algı var. Biz hukukçular için cinsiyetin önemi yoktur, hele hakimin kadın-erkeÄŸi hiç olmaz. Hukukçu dosyaya bakar, iyi bir hakim dosyadaki ne tarafın ismini okur ne cinsiyetine bakar, özellikle ceza hakimleri sadece kesin inandırıcı, her türlü ÅŸüpheden uzak delillere bakarlar. Ben yargılamada kadın hakimlerin olmasının yargılamanın selameti açısından bir fark yaratmayacağını düÅŸünüyorum. Çünkü aksini düÅŸünecek olursak bu adil yargılanma hakkının ihlali de olur. Ama tabi ki adalete güveniyoruz” diye konuÅŸtu.
Bir hakimin cinsiyetinin, kadın veya erkek olmasının bu davayla uzaktan yakından ilgisi olmadığını dile getiren Antmen, “Ama toplum için burada daha büyük bir örnek var. Kadınlar da toplumun her alanında. Kadınlar, erkeklerle omuz omuza birebir bu toplumu yönetiyorlar, toplumun temel taşılar ve böyle alçak bir cinayette verilecek inÅŸallah en ağır cezanın altında kadın hakimlerimizin de imzası olacak. Yani toplum artık ÅŸunu düÅŸünmeli; ‘kadın-erkek ayrımı yok, kadın güçsüz deÄŸil, kadın her ÅŸekilde toplumun her yerinde var’. Kadının toplumda erkekle eÅŸit olduÄŸu ve bir birey olduÄŸu beyinlere kazındığı an zaten kadına ÅŸiddette biz çok önemli bir mesafe alacağız. Bu nedenle Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi’nin kadın üyeleri olması bir hukukçu olarak bizi ayrıca gururlandırıyor” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“ÖZGECAN CÄ°NAYETÄ° TÜRKÄ°YE’YE BÄ°R MÄ°LAT OLMALI”
Bir kadının özellikle cinsel kimliÄŸi üzerinden bir cinsel saldırıyla ÅŸiddete uÄŸraması ve hunharca katledilmesinin son derece acı olduÄŸunu vurgulayan Antmen, Türkiye’de kadına yönelik ÅŸiddet gün geçtikçe arttığına dikkat çekti. “Kadına karşı yönelen ÅŸiddet konusunda özellikle Özgecan cinayeti Türkiye’ye bir milat olmalı” diyen Antmen, verilecek cezaların caydırıcı olması gerektiÄŸinin altını çizerek, “Özgecan Aslan yavrumuz boÅŸa ölmesin, Türkiye’ye bir mesaj versin, Türkiye’deki insanlar artık ÅŸiddeti kanıksamasın istiyoruz ve bu ÅŸiddete yönelecek insanların da onlarca, yüzlerce kere düÅŸünmesi gerektiÄŸini söylemek istiyoruz. Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden çıkacak cezanın, Türkiye için caydırıcı bir ceza olacağına inanıyorum. Çünkü biz Baro olarak ailenin avukatıyız. Evet, her zanlının savunma hakkı vardır, kutsaldır, engellenemez. Evet, adil yargılanma hakkı düÅŸmanımız için de en yakınımızı öldüren kiÅŸi için de vardır ve istiyoruz. Ama biz hukukçular olarak da iÅŸlenen böyle bir hunharca cinayetin de en ağır cezayla cezalandırılması, topluma örnek olması için çabalayacağız” ifadelerini kullandı.
Davanın 3 zanlısından Fatih Gökçe’nin uzaktan akrabasının müdafiliÄŸini yaptığını anımsatan Antmen, baba Necmettin Altındöken için de bir avukatla görüÅŸtüklerini ve vekalet verecekleri duyumunu aldıklarını akrarak, ÅŸöyle devam etti: “Bir tek asıl fail Suphi Altındöken için Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi, Mersin Barosu’ndan bir müdafi görevlendirilmesini istedi. Duruma bakacağız. Çünkü kimse avukatsız yargılanmamalı. Avukatlı yargılansın, suçunun cezası neyse ne bir eksik ne bir fazla onu alsın. Bu savunma hakkıdır, bu kutsaldır.”
“ZANLILARIN, SEGBÄ°S Ä°LE DEĞİL, MAHKEMENÄ°N HUZURUNA GETÄ°RÄ°LMELERÄ°NÄ° Ä°STÄ°YORUZ”
Müdahil avukatları olarak zanlıların en ağır ÅŸekilde ceza almaları için hukuken ellerinden geleni yaptıklarını kaydeden Antmen, dosya üzerinde hem Mersin’den hem Tarsus’tan arkadaÅŸlarının yoÄŸun ÅŸekilde çalıştıklarını söyledi. Bir ‘Savunma Komitesi’ oluÅŸturulduÄŸu bilgisini veren Antmen, “Burada müdahil avukatların sözcülüÄŸünü özellikle kadın avukat arkadaÅŸlarımız yapacaklar. Dosyaya hakimler, çapraz sorgudan tutun da ceza hukukunun bütün argümanlarını kullanacaklar. Ama burada çok önemli bir ÅŸey istiyoruz, hem Baro olarak hem hukukçular olarak hem de katılan avukatlar adına zanlıların, doÄŸrudanlık ilkesi gereÄŸince SEGBÄ°S (Ses ve Görüntü BiliÅŸim Sistemi) ile deÄŸil, mahkemenin huzuruna getirilerek doÄŸrudan doÄŸruya sorgulanmaları gerekiyor. Hem mahkeme heyetinin gözünün içine baksınlar, sorulara ona göre cevap versinler hem de çapraz sorguyla aralarındaki çeliÅŸkileri de gidererek olayın çok daha detaylı bir ÅŸekilde ortaya çıkması ve delillerin çok daha iyi tahlil edilmesini istiyoruz. SEGBÄ°S’te uzakta olan zanlılara UYAP üzerinden elektronik ortamda baÄŸlanılarak kamera yardımıyla sorguları yapılabiliyor ama böyle bir duruÅŸmada daha iyi bir yargılama yapılması için bu zanlıların mahkeme salonunda yerlerini almaları gerekiyor. Soma yargılamasında Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi son derece olumlu bir karar verdi. Oradaki heyeti ve baÅŸkanı da kutlamak lazım. Oradan da adalete uygun çok emsal bir karar çıkacağını düÅŸünüyorum. Zanlıları mahkemenin huzuruna getirtti ve kendi huzurunda yargılıyor” dedi.
“AVUKATLAR, SUÇA YARDIMCI OLANLARLA Ä°LGÄ°LÄ° TAKÄ°PSÄ°ZLÄ°K KARARINA Ä°TÄ°RAZ EDECEKLER”
Ä°ddianamenin son derece iyi ve detaylı hazırlandığını da belirten Antmen, 3 zanlı dışında suça yardımcı olanlar bulunduÄŸunu düÅŸündüklerini kaydederek, ÅŸunları söyledi: “Bazı yan unsur diye düÅŸündüÄŸümüz, suça yardımcı olduÄŸunu düÅŸündüÄŸümüz kiÅŸilerle ilgili takipsizlik kararı var. Ailenin avukatları buna itiraz edecekler. DiÄŸerlerinin yargılanmaları konusunda en yakın ağır ceza mahkemesi karar verecek ama ÅŸu an 3 zanlının yargılanmasıyla ilgili olarak 12 Haziran’da baÅŸlarsa bu dava bir aksilik olmazsa 2-3 celsede bitebilir. Tabi süre vermek doÄŸru deÄŸil ama seri bir yargılama yapılması gerekiyor. Zaten Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun esas amacı bu, geciken adalet adalet deÄŸildir. Hızlı, seri ve adil bir karar ama en ağır ÅŸekilde bir karar verileceÄŸini düÅŸünüyorum.”
“TÜRKÄ°YE’NÄ°N HER YERÄ°NDEN MÜDAHÄ°L AVUKATLAR GELECEK”
Mersin Barosu olarak tüm Türkiye avukatlarına, davaya müdahil olarak, davacı maÄŸdur aile yanında davaya katılmak isteyip istemedikleri konusunda bir çaÄŸrı yaptıklarını ve bütün barolara yazı gönderdiklerini anlatan Antmen, Mersin Barosu’nun web sitesinde de bir yetki belgesi bölümü açtıklarını bildirdi. Antmen, “Türkiye’nin neresinde olursa olsun avukat arkadaÅŸlarımız ailenin avukatı olarak görev yapmak istiyorlarsa, bu davada yetki belgesini internet üzerinden dolduracaklar ve eÄŸer olursa 12 Haziran’daki duruÅŸmaya katılarak Özgecan Aslan cinayetinde maÄŸdur vekili sıfatıyla görev yapacaklar. Yetki belgesiyle ilgili çok sayıda Türkiye’nin her yerinden pek çok meslektaşımız baÅŸvurdu, yetki belgesi adlarına düzenleniyor. Pek çok baro yazıyla baÅŸvurarak davaya kendilerinin de müdahil olmak istediklerini bize bildirdiler. Ben o gün Türkiye barolarının birçoÄŸunun baro baÅŸkanı nezdinde veya temsilcileriyle bu davada hazır bulunacaklarını düÅŸünüyorum. Bir sayı vermek çok güç ama o gün çok yoÄŸun bir katılım olacak” diye konuÅŸtu.
“BÄ°R ANLIK PÄ°ÅžMANLIK GÖSTERMEYEN ZANLILARIN ADALETTEN KAÇACAK YERLERÄ° OLMAYACAK”
Ä°ddianameyi de deÄŸerlendiren Antmen, özellikle 3 zanlı açısından istenen ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezasının son derece doÄŸru olduÄŸunu ifade etti. Antmen, “Çünkü eÄŸer olay cinsel saldırıya teÅŸebbüste kalmış olsaydı veya olayın ilk baÅŸlangıcından, çocuÄŸun araca binmesinden ve daha sonraki safhalarda ‘faal nedamet’ yani biraz piÅŸmanlık gösterilmiÅŸ olsaydı o çocuk bugün yaÅŸayacaktı. Olayın baÅŸlangıcından Suphi’deki kast cinsel saldırı ki, savcılık cinsel saldırıya teÅŸebbüsten de bu konuda dava açtı, ondan sonra etkili eyleme geçiyor olay, yani darp ediliyor ve daha sonraki aÅŸamada delilleri ortadan kaldırmak için canavarca hisle eziyet çektirerek bir ÅŸekilde suç tamamlanıyor. Geçen süre an olarak da fazla. Bir anlık bir piÅŸmanlık göstermeyen bu zanlıların ve ona yardım eden ve hatta engellemeyen bu zanlıların sanıyorum ki, adaletten kaçacak yerleri olmayacak” ifadelerini kullandı.
Henüz yorum yapılmamış.